Doğru işi doğru yolla yapmalı

İşin doğru olmasıyla doğru yapılması birbirinden çok farklı kavramlardır.

Doğru ya da yanlış göreceli bir kavramdır. Özneldir, size aittir.

Aslında dilimizde bu iki kavramın anlam ve uygulanışına bağlı ilişkisini anlatan ve çok sık kullanılan iki tane ikileme vardır. Bunlar; "Doğru dürüst" ve "Yalan yanlış" ikilemeleridir.

Doğru ve yalandaki mutlak gerçekliği bilemeyiz, ancak bir işin dürüst (kurala uygun) yada yanlış yapıldığını bilebiliriz.

Çünkü doğru yapılmaktan kasıt bilimselliktir. (Geometriktir) 

Şöyle düşünün;

Sizin fikriniz bir nokta olsun. (Evrende yer kaplamayan bir düşünce)

Bu fikri önce belli bir doğrultuda ifade ederiz. Yani bu noktaya hedef yönünde yeni noktalar ekleyerek bir doğru (çizgi) elde ederiz.

Sonra bu doğruyu yayar (düzgünleştirir) iki boyutlu resmeder (yüzey) ve üzerinde anlaşılabilecek hale getirirsiniz. Bu noktadan sonra ufak tefek farklılıklar olsa da bu şekle bakan herkes neden bahsedildiği anlayabilir.

Bundan sonra yapacağınız iş ise bu işe derinlik katıp (şekillendirip) üç boyutlu hale getirmektir. Yani ürün haline getirmektir. 

İşte ürünün yaşamı (zaman) yani dördüncü boyutu bundan sonra başlar. 

Tabi bu yaşam döngüsü içerisinde değişim (yıpranma + yenilenme) sürekli olacaktır.

İşte analiz ve proje danışmanlığı size işin doğru yani dürüst(kurala uygun) yapılması süreçlerinde destek olacaktır.

İlk adım, elle tutulur ve görünür olmayan fikrinizi belirli bir çizgide ifade etmek yani hedef doğrusunu oluşturmak için aradaki noktaları belirlemektir. Proje, fizibilite, takvim ve yaklaşık maliyet oluşturmak. 

İkinci adım, ürün haline getirebilmek için tüm paydaşların üzerinde anlaşabileceği bir düzlem oluşturmaktır. Tasarım, iş akışı, veri akışı, ekip, mimari, teknik analizlerin yapılması.

Üçüncü adım, elde edilen bu düzleme göre belirli noktalardan başlamak üzere boyut vermek yani üretimdir. Geliştirme, ölçeklendirme, derecelendirme, detaylandırma  ve değerlendirme.

Aslına bakarsanız üçüncü adım bile ürünün yaşama başlaması anlamına gelir ancak biz doğum gerçekleşmedikçe hayata başladı demeyiz.

Neredeyse bütün canlılar prematüre doğar (memelilerin tamamı). Bunun kanıtı doğum sonrası dahi temel işlevlerde gelişimin devam ediyor olmasıdır. 

Benzer şekilde bütün yazılım ürünleri de prematüredir. Yaşama uyum sağlayamadan ölüm gerçekleşmemesi için prematüre de olsa normale en yakın doğuma yine bizim karar vermemiz gerekir. Sırf takvim tutsun diye ortaya çıkarılan ürünlerin başarısız olma ihtimali yüksektir. 

Gördüğünüz gibi doğru yöntem doğaya en uygun olan yöntemdir. 

Danışmanın bir görevi de bu analiz ve üretim süreçlerinde işin doğasına uyumu denetlemektir. 

Sanal bir iş yapsak ta doğru olan yol gerçekliğe en uygun olan yoldur.