Başlangıç

Zamanın mekanın başlangıcı olmaz. Çünkü başlangıcı olan bir şeyin sonu da olmalı. Bunların ise aklen sonundan bahsedilemez, olsa olsa form değişikliğinden bahsedilebilir.

Yaşamımızda görüyoruz ki her son aynı zamanda bir başlangıç. Bu da bize bu olguların, bir düzlemden değil bir döngüden oluştuğunu gösterir. 

Sözün de başlangıcı olmaz. Aslında tüm sözler zaten söylenmiştir. Bizimkisi olsa olsa tekrar hatırlamaktan ibarettir. 

O zaman "Başlangıç" dememizdeki amaç geçmişi değil geleceği anlatmaktır. 

Kitapta yazılan her satır ise zaten geçmiştir. Ve tüm bu satırlar okurun hatırlamasını sağlamak içindir. Bir kitap kapağı kapatıldığında sizi tekrar döngüye sokuyor, düşünmeye başlatıyorsa başarılıdır. 

Bu düşünceler ile ben de kitabımı Başlarken ile bitirmiştim. Başarılı olup olmadığımı bilmiyorum. Eğer başarı dediğiniz şey çok satmaksa, çok okunması ise, şöhret ise, para ise kitabın başarısız olduğu kesin. Ama bir dakika! Ben bunu daha önceden yazmıştım. Bence bunların hiçbirisi başarı değildir. Başarı Mutluluktur! Mutluluk ise sanılanın aksine anlık değildir. O zaman mutlu olmak için bir yerden tekrar tekrar başlamamız gerekir. 

 Bizim "Başlarken" metnimiz birilerine bir yerlerden tanıdık gelebilir. Bu gayet normal! Çünkü bütün sözler zaten söylenmişti. Ama asıl olan şudur. "Başlarken" metni nereye varacağı bilinmeyen bir geleceği anlatmak için yalnızca bir yakarıştır (dua). Eğer ortaya varılacak bir amaç koysaydık, başlangıçtan değil rotası belirlenmiş bir yolculuktan söz etmiş olurduk. 

İşte bu yüzden bu başlangıç, bir kitap değil bir döngü şeklinde, yeniden-yeniden okumak olacaktır. 

Lütfen bu sayfalarda yazılanlara Taraf (karşıt ya da yandaş) anlamında bakmayınız. Çünkü bu bakış, sizi düşünmek yerine savunmaya geçirir. Savunmak ise "hattı müdafaa" olacağından ilerlemeye engeldir. 

Bizi bir görüş sahibi değil bir arayış sahibi olarak değerlendirebilirsiniz. 

Ancak bu durum bir yönümüz, yöntemimiz ve ilkelerimiz olmadığı anlamına gelmez. 

Yönümüz ise din, dil, ırk, cinsiyet, düşünce, sınıf, statü, variyet ayrımı yapmaksızın kendimiz yani biziz. Biz bir ve bütünüz.